1983’teki ilk adı “özel finans kurumu” olan bu kurumlar 2005 yılında “katılım bankası” adını aldılar.
İki tür banka arasındaki teorik farklar kısaca üç başlıkta özetlenebilir. Birinci fark niyet farkıdır.
Bankacılık yapanların, yani kendi öz sermayesi ve birikimiyle bir banka kuran ve yönetenlerin niyeti iki banka için farklıdır.
Katılım bankalarının ortakları ve üst yönetimi “helâl” olan bir bankacılığı yapmaya yönelmiştir. Oysa geleneksel mevduat bankalarının kurucuları ve üst yönetimi, faizin haramlığı hususunda belirgin bir irade ve dolayısıyla tercih sahibi değildir. Hatta çoğu, faiz yasağına “çöl kanunu” der.
Bu fark, bendenize ait bir benzetmeyle, meyhane açıp “rakı-meze” işinden para kazanmaya yönelmekle, Antep lokantası açıp “kebap”tan, “meze”den ve “ara soğukları”ndan para kazanmaya niyetlenmek arasındaki fark gibidir. Bazıları size derler ki; “Katılım bankalarının kurucuları, dindar ve saf kitlelerin dinî duygularını sömürüyor, aslında para kazanmak ve ceplerini doldurmak için dini âlet ediyor”. Onlara, turnusol soruyu sorunuz: “O halde biraz yukarıda yer verilen üç ihtimalden hangisini tercih etmeliyiz?”
Verdikleri cevap “Bankalardan hepten uzak durmak gerekir” şeklinde ise saygıyla karşılayınız. Zira ihlâs ve samimiyet az bulunan bir nesnedir, bazıları ona “enayilik” dese de.
Ama cevapları “ne fark var, istediğine git” ise, amman dikkat.
İkinci fark para toplama biçimiyle ilgilidir.
Katılım bankaları, vadesiz hesapta, sadece saklamak üzere topladıkları paraya faiz ve benzeri hiçbir gelir veremezler.
Vadeli hesaplarda topladıkları paraya ise sabit faiz vaat edemezler. Hatta ana paraya da garanti veremezler
Katılım bankaları, asıl kaynak durumunda olan bu hesapların sahiplerine, bu paranın kendileri tarafından benzer vade ve döviz cinsine sahip diğer paralarla aynı havuza konulup işletilmesi sonucunda elde edilecek ve o havuza aktarılacak olan kâr ve zarardan pay vermeyi vaat ederler.
Katılım ve mevduat bankaları arasındaki üçüncü grup fark ise, toplanan fonların değerlendirilme biçimi ile ilgilidir. Mevduat bankaları doğrudan faizli nakit kredi verebiliyorken,Katılım bankaları ise toplandığı fonları yalnızca ticari faaliyetlerde kullandırabilmektedir. Ortada alım ve satıma konu ticari bir malın olma zorunluluğu bulunmaktadır.
Katılım ve mevduat bankaları arasındaki üçüncü grup fark ise, toplanan fonların değerlendirilme biçimi ile ilgilidir. Mevduat bankaları doğrudan faizli nakit kredi verebiliyorken,Katılım bankaları ise toplandığı fonları yalnızca ticari faaliyetlerde kullandırabilmektedir. Ortada alım ve satıma konu ticari bir malın olma zorunluluğu bulunmaktadır.